r410a Vrf Sistemler Montaj Hakkında

R410a vrf sistemler montaj konusunda dikkat edilecek başlıca hususlar.

Emre ÖZCAN

9/2/20257 min read

VRF Sistem Montajı: Doğru Çaplandırmanın ve Uygulamanın Önemi

Günümüzün modern iklimlendirme sistemlerinde, VRF (Değişken Soğutucu Akışkan Debisi) teknolojisi, enerji verimliliği ve esnekliği ile öne çıkar. Ancak bu sistemlerin potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için doğru montaj ve mühendislik prensiplerine sadık kalmak hayati önem taşır. Yanlış çaplandırılmış bir bakır boru, hatalı bir montaj veya uygun olmayan bir iç ünite yerleşimi, sistemin performansını düşürebilir, enerji tüketimini artırabilir ve hatta arızalara yol açabilir.

Bu blog yazısında, 410A gazlı VRF sistemlerin kurulumunda dikkat edilmesi gereken en önemli kuralları ve doğru çaplandırma yöntemlerini ele alacağız.

Bakır Boru Çaplandırması: Sisteminizin Can Damarı

VRF sistemlerdeki boru çapları, soğutucu akışkanın (410A) verimli bir şekilde hareket etmesi ve tüm iç ünitelere yeterli miktarda ulaşması için kritik bir faktördür. Boru çaplandırması, toplam soğutma kapasitesine (kW) ve boru uzunluğuna göre yapılır. Aşağıdaki tablo, genel bir kılavuz niteliğindedir. Ancak kesin çaplandırma için her zaman üreticinin teknik kataloğuna başvurmak gerektiğini unutmayın.

Bu tablo, ana hatların çaplarını belirlemek için genel bir referans sağlar. Joint (birleştirici dağıtıcı) ve iç ünite arasındaki hatların çapları ise o iç ünitenin kapasitesine göre belirlenir. Bu hesaplamalar için mutlaka üreticinin borulama programları veya manuel tabloları kullanılmalıdır.

Boru Uzunlukları ve Mesafeler

  • Toplam Boru Uzunluğu: Dış ünite ile en uzak iç ünite arasındaki toplam boru uzunluğu, sistem performansını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Bu mesafe, genellikle 100 metre ile sınırlı olsa da bazı özel sistemlerde daha uzun olabilir. Üreticinin izin verdiği maksimum mesafeyi asla aşmayın.

  • İlk Joint - En Son Cihaz Arası Mesafe: Dış üniteden sonraki ilk dağıtıcıdan (joint) en uzaktaki iç üniteye kadar olan mesafe de kritik öneme sahiptir. Bu mesafe genellikle 40 metre civarında olmalıdır.

  • Joint Arası Mesafe: Birden fazla dağıtıcı (joint) kullanıldığında, bu birleştiriciler arasındaki mesafeler de dikkatlice hesaplanmalıdır.

  • Dirsek ve Dönüş Mesafeleri: Borularda dönüş yaparken, dirsekten sonra gelen yeni bir dirseğe kadar olan mesafenin en az 50 cm olması idealdir. Bu, soğutucu akışkanın akışını düzenleyerek basınç kayıplarını en aza indirmeye yardımcı olur.

İç Ünite Seçimi ve Konumlandırma

1. Kaset Tipi İç Üniteler: Kaset tipi iç üniteler, genellikle asma tavan aralarına monte edilir. Doğru yerden yükseklik, hava dağılımının homojen olması için çok önemlidir.

  • Tavsiye Edilen Yerden Yükseklik: Kaset tipi cihazlar genellikle yerden 2.5 ila 4 metre yükseklikte en iyi performansı sergiler. Bu yükseklik aralığı, hava akışının yaşam alanına dengeli bir şekilde yayılmasını sağlar.

2. Kanallı Tip İç Üniteler: Kanallı iç üniteler, gizli montaj imkanı sunar ve birden fazla mahali tek bir ünite ile iklimlendirebilir.

  • Doğru Statik Basınç Seçimi: Kanallı ünitelerin doğru seçimi, statik basınç (Pa) değerine göre yapılır. Kanal sistemindeki hava akışına karşı oluşan dirence (basınç kaybına) karşı koyabilmesi için ünite, kanal projesine uygun statik basınçta olmalıdır. Eğer kanal direnci yüksekse, düşük statik basınçlı bir ünite yeterli havayı veremez ve sistem verimsiz çalışır. Kanal projesi olmadan kanallı ünite seçimi yapılmamalıdır.

  • Kanal Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    • Kanal sızdırmazlığı, enerji verimliliği açısından çok önemlidir.

    • Kanal izolasyonu, yoğuşma ve ısı kaybını önler.

    • Hava menfezlerinin doğru konumlandırılması, konforlu bir hava dağılımı sağlar.

3. Duvar Tipi İç Üniteler: En yaygın kullanılan iç ünite tipidir. Doğru yerden yükseklik, soğuk havanın aşağı yönlü, sıcak havanın ise yukarı yönlü hareketi dikkate alınarak belirlenir.

  • Tavsiye Edilen Yerden Yükseklik: Duvar tipi cihazlar genellikle yerden 2.1 ila 2.3 metre yüksekliğe monte edilmelidir. Bu yükseklik, havanın tüm odaya eşit şekilde yayılmasını sağlar. Çok alçak veya çok yüksek montaj, konforlu bir iklimlendirme sağlamaz.

  • VRF Sistem Montajında Kritik Adımlar: Azot Uygulaması ve Testi

    Bir VRF sisteminin montajı sırasında, bakır boruların kaynağını yapmak ve sistemin sızdırmazlığını kontrol etmek hayati önem taşır. Bu iki işlem, sistemin iç temizliğini korumak ve olası gaz kaçaklarını engellemek için mutlaka doğru şekilde yapılmalıdır.

    Kaynak İşlemleri: Azot Altında Kaynağın Önemi

    Bakır boru kaynakları yapılırken, boru içindeki havanın oksijenle temas etmesi, oksidasyon adı verilen bir reaksiyona neden olur. Bu reaksiyon sonucunda boru içinde, özellikle kaynak bölgesinde karbon atıkları (kurum) oluşur.

    • Neden Azot Kullanılmalı? Azot gazı, kaynak işlemi sırasında boru içine düşük basınçta (yaklaşık 0.2 - 0.5 bar) verilerek içerideki oksijeni dışarı atar. Böylece boru içinde oksijensiz bir ortam oluşur ve karbon atığı oluşumu engellenir. Bu, hem soğutucu akışkanın kalitesini korur hem de kompresörün bu atıklarla tıkanmasını önler. Eğer bu atıklar oluşursa, zamanla kompresörün yağ filtresini veya dar kanallarını tıkayarak ciddi arızalara neden olabilir.

    • Nasıl Yapılır? Azot tüpü, bir regülatör yardımıyla sisteme bağlanır. Kaynak yapılacak bölgeden bir miktar uzakta bir delik açılır ve azot buradan sisteme verilir. Diğer uç açık bırakılarak, azotun oksijeni dışarı doğru itmesi sağlanır. Kaynak işlemi boyunca bu akış devam eder. Kaynak bittikten sonra azot akışı kesilir.

    Basınç Testi: Sistem Sızdırmazlığının Kontrolü

    Tüm kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra, sisteme soğutucu akışkan verilmeden önce sızdırmazlık testi yapılmalıdır. Bu test, sistemin herhangi bir yerinde kaçak olup olmadığını anlamanın tek güvenilir yoludur.

    • Neden Azot Gazı Kullanılmalı? Basınç testi için yalnızca kuru azot gazı kullanılmalıdır. Azot, nem içermediği için sisteme zarar vermez. Kesinlikle hava veya oksijen gibi nem içeren gazlar kullanılmamalıdır. Nem, sistem içinde yoğuşarak asit oluşumuna ve kompresör arızalarına yol açar.

    • Nasıl Yapılır? Sisteme, üreticinin belirlediği basınca kadar (genellikle 40 - 45 bar civarı) azot gazı basılır. Basınç göstergeleri kullanılarak, sistemin bu basınca ulaştığı doğrulanır. Ardından, en az 24 saat boyunca basınç düşüşü gözlemlenir. Basınçta herhangi bir düşüş olmazsa, sistemin sızdırmaz olduğu kabul edilir. Eğer basınç düşüşü varsa, kaçak tespiti için özel dedektörler veya sabun köpüğü gibi yöntemler kullanılır. Kaçağın bulunduğu yer onarıldıktan sonra test tekrarlanır.

    Bu iki önemli adım, VRF sisteminizin uzun yıllar boyunca sorunsuz ve verimli çalışmasının garantisidir. Kaynak işlemlerinde azot kullanımı ve ardından yapılan basınç testi, sistemin kurulumunda profesyonellik ve titizliğin bir göstergesidir.

  • VRF Sistem Montajında Kritik Adımlar: Drenaj Altyapısı ve Önemi

    Bir VRF sistemi, soğutma işlemi sırasında iç ünitelerde yoğuşma suyu (kondens) oluşturur. Bu suyun sorunsuz bir şekilde tahliye edilmesi, hem sistemin hijyeni hem de binanın korunması açısından hayati önem taşır. Yanlış tasarlanmış veya uygulanmış bir drenaj sistemi, su sızıntılarına, küf oluşumuna ve ciddi bina hasarlarına yol açabilir.

    Drenaj Borulamasında Temel Kurallar

    • Eğim (Genişlik): Drenaj borularının en önemli özelliği, suyun akışını sağlamak için yeterli eğime sahip olmasıdır. İdeal eğim, metrede en az 1 cm'dir. Daha düşük eğimler suyun birikmesine ve boru içinde tıkanıklıklara neden olabilir.

    • Malzeme Seçimi: Drenaj boruları için genellikle PVC veya özel drenaj hortumları kullanılır. Bu malzemeler dayanıklı, pürüzsüz yüzeyli ve kolay temizlenebilir olmalıdır.

    • İzolasyon: Soğuk drenaj borularının yüzeyinde yoğuşma oluşabilir. Bu yoğuşma, tavan arasında veya duvar içinde neme ve küfe neden olabilir. Bu nedenle, drenaj boruları mutlaka ısı yalıtım malzemesi ile izole edilmelidir.

    • Doğru Bağlantılar: Drenaj borularının iç üniteye ve ana hatta doğru şekilde bağlanması gerekir. Boru bağlantılarında sızdırmazlığı sağlamak için özel bağlantı elemanları veya solvent yapıştırıcılar kullanılmalıdır.

    Drenaj Pompası Kullanımı

    Eğer iç ünitenin drenaj çıkışından ana drenaj hattına yeterli eğim verilemiyorsa, drenaj pompası kullanmak zorunlu hale gelir.

    • Ne Zaman Kullanılmalı?

      • İç ünitenin bulunduğu yer, ana drenaj hattından daha düşükse.

      • Bina altyapısı, doğal eğimle tahliyeye izin vermiyorsa.

    • Dikkat Edilmesi Gerekenler:

      • Drenaj pompası, ünite kapasitesine ve su debisine uygun seçilmelidir.

      • Pompanın elektrik bağlantısı doğru yapılmalı ve olası arızalara karşı koruma rölesi (şamandıra) bulunmalıdır.

      • Pompa, düzenli olarak bakım ve temizlik gerektirir. Tıkanmış bir pompa, suyun taşmasına ve ünitenin zarar görmesine neden olabilir.

    Drenaj Hattının Toplanması ve Tahliyesi

    • Ortak Drenaj Hattı: Birden fazla iç ünitenin drenaj borusu, ortak bir drenaj hattında toplanabilir. Bu hat, tüm ünitelerin kondensini taşıyacak kadar geniş çaplı olmalıdır.

    • Açık Ağızlı Tahliye: Drenaj hattı, suyu bir bina giderine veya dışarıya tahliye ederken, hattın ucu açık bırakılmalıdır. Bu, hattın içinde hava basıncı birikmesini önleyerek suyun akışını kolaylaştırır. Hattın ucu, kötü kokuların gelmesini engellemek için S-kapanı gibi bir yapıya bağlanabilir.

    Doğru tasarlanmış ve uygulanmış bir drenaj sistemi, VRF sisteminizin uzun vadede sorunsuz çalışmasını sağlayan gizli kahramandır. Tesisatın bu bölümü, görünür olmasa da, olası arızaların ve bina hasarlarının önüne geçmek için büyük bir dikkatle ele alınmalıdır.

Sonuç

VRF sistemlerinin montajı, sadece boruları birleştirmekten ibaret değildir. Sistemden beklenen yüksek verimi ve uzun ömrü sağlamak için, boru çaplandırma, doğru mesafeler ve ünite konumlandırması gibi mühendislik kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Unutmayın, doğru bir projelendirme ve profesyonel bir montaj ekibi, yatırımınızın karşılığını fazlasıyla almanızı sağlayacaktır. Her zaman üreticinin teknik kılavuzlarını ve montaj prosedürlerini takip edin.